Heniye: İsrail müzakereleri "bilinmeyen bir kadere" sürükledi

Heniye: İsrail müzakereleri "bilinmeyen bir kadere" sürükledi

Han Yunus kentindeki yıkılmış binaların ortasında yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
Han Yunus kentindeki yıkılmış binaların ortasında yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
TT

Heniye: İsrail müzakereleri "bilinmeyen bir kadere" sürükledi

Han Yunus kentindeki yıkılmış binaların ortasında yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
Han Yunus kentindeki yıkılmış binaların ortasında yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah sınır kapısını işgal etme ve kente yönelik saldırılarını genişletme konusundaki ısrarının tüm müzakereleri "bilinmeyen bir kadere" sürüklediğini söyledi.

Heniye, Hamas'ın Refah'taki İsrail operasyonuyla ilgili olarak Mısır ile temas halinde olduğunu ve "İsrail'in Refah sınır kapısından derhal çekilmesi gerektiği konusunda" Mısır ile hemfikir olduğunu belirtti.

Nekbe'nin 76. yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada Haniye, savaştan sonra Gazze Şeridi'nin yönetimine hareketin "ulusal toplumla" birlikte karar vereceğini, "(Hamas'ın) saldırıyı durdurmak için hiçbir çabadan kaçınmadığını ve arabulucuların çabalarına olumlu yaklaştığını" ifade etti.

Heniye, ateşkes ve tutukluların serbest bırakılmasına yönelik herhangi bir çaba ya da anlaşmanın, "kalıcı bir ateşkesi ve Gazze Şeridi'nin tamamından kapsamlı bir çekilmeyi" garanti etmesi gerektiğini vurguladı.

Resim: Yerinden edilmiş Filistinliler Refah’tan çıktıktan sonra Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr Belah'ta (AP)

Heniye, İsrail'in ateşkes önerileri karşısındaki tutumunu "Gazze'ye yönelik savaşı sürdürme yönündeki tasarlanmış niyetlerinin doğrulanması" olarak nitelendirdi.

Haniye'nin konuşması, İsrail ordusu ile hükümet arasında, Gazze'deki savaşın bitiminden sonra, yani "savaşın ertesi günü" Gazze Şeridi'nin yönetimi konusunda yaşanan tartışmanın ortasında geldi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu konuşmasında, Hamas Gazze'de iktidarda kaldığı sürece "savaşın ertesi günü için yapılacak düzenlemelerden bahsetmenin bir anlamı olmadığını" söyledi. Savunma Bakanı Yoav Galant ise Gazze'de bir İsrail askeri yönetimini kabul etmeyeceğini, savaştan sonra İsrail'in Gazze'de güvenlik varlığının “İsraillilerin gereksiz yere can kaybına” yol açacağını söyledi.



Heniye: İsrail müzakereleri "bilinmeyen bir kadere" sürükledi

Han Yunus kentindeki yıkılmış binaların ortasında yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
Han Yunus kentindeki yıkılmış binaların ortasında yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
TT

Heniye: İsrail müzakereleri "bilinmeyen bir kadere" sürükledi

Han Yunus kentindeki yıkılmış binaların ortasında yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
Han Yunus kentindeki yıkılmış binaların ortasında yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah sınır kapısını işgal etme ve kente yönelik saldırılarını genişletme konusundaki ısrarının tüm müzakereleri "bilinmeyen bir kadere" sürüklediğini söyledi.

Heniye, Hamas'ın Refah'taki İsrail operasyonuyla ilgili olarak Mısır ile temas halinde olduğunu ve "İsrail'in Refah sınır kapısından derhal çekilmesi gerektiği konusunda" Mısır ile hemfikir olduğunu belirtti.

Nekbe'nin 76. yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada Haniye, savaştan sonra Gazze Şeridi'nin yönetimine hareketin "ulusal toplumla" birlikte karar vereceğini, "(Hamas'ın) saldırıyı durdurmak için hiçbir çabadan kaçınmadığını ve arabulucuların çabalarına olumlu yaklaştığını" ifade etti.

Heniye, ateşkes ve tutukluların serbest bırakılmasına yönelik herhangi bir çaba ya da anlaşmanın, "kalıcı bir ateşkesi ve Gazze Şeridi'nin tamamından kapsamlı bir çekilmeyi" garanti etmesi gerektiğini vurguladı.

Resim: Yerinden edilmiş Filistinliler Refah’tan çıktıktan sonra Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr Belah'ta (AP)

Heniye, İsrail'in ateşkes önerileri karşısındaki tutumunu "Gazze'ye yönelik savaşı sürdürme yönündeki tasarlanmış niyetlerinin doğrulanması" olarak nitelendirdi.

Haniye'nin konuşması, İsrail ordusu ile hükümet arasında, Gazze'deki savaşın bitiminden sonra, yani "savaşın ertesi günü" Gazze Şeridi'nin yönetimi konusunda yaşanan tartışmanın ortasında geldi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu konuşmasında, Hamas Gazze'de iktidarda kaldığı sürece "savaşın ertesi günü için yapılacak düzenlemelerden bahsetmenin bir anlamı olmadığını" söyledi. Savunma Bakanı Yoav Galant ise Gazze'de bir İsrail askeri yönetimini kabul etmeyeceğini, savaştan sonra İsrail'in Gazze'de güvenlik varlığının “İsraillilerin gereksiz yere can kaybına” yol açacağını söyledi.


DEAŞ'ın Kerkük'teki saldırısında bir Irak askeri öldü

Felluce yakınlarında Irak askerleri (Arşiv- Reuters)
Felluce yakınlarında Irak askerleri (Arşiv- Reuters)
TT

DEAŞ'ın Kerkük'teki saldırısında bir Irak askeri öldü

Felluce yakınlarında Irak askerleri (Arşiv- Reuters)
Felluce yakınlarında Irak askerleri (Arşiv- Reuters)

Güvenlik kaynakları, DEAŞ’ın dün akşam (Çarşamba) Kerkük'te, Irak ordusuna ait karakola düzenlediği saldırıda bir Irak askerinin öldüğü, iki kişinin de yaralandığını açıkladı.

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre DEAŞ unsurlarının dün akşam Kerkük’ün kuzeyindeki Dibs ilçesine bağlı Alla Mahmud köyünde Irak ordusuna bağlı birliğin güvenlik noktasına düzenlediği saldırıda bir asker öldü, iki asker de yaralandı.

Kaynaklar, ordu güçlerinin saldırganları yakalamak için derhal çalışma başlattığını ve iki taraf arasında bir çatışma yaşandığını belirtti.


Bilim insanları, evrenin en eski yıldızlarını yakınlarda buldu

Evren gençken oluşan yıldızlar, demir gibi elementleri Güneş'ten çok daha az miktarda içeriyor (Unsplash)
Evren gençken oluşan yıldızlar, demir gibi elementleri Güneş'ten çok daha az miktarda içeriyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları, evrenin en eski yıldızlarını yakınlarda buldu

Evren gençken oluşan yıldızlar, demir gibi elementleri Güneş'ten çok daha az miktarda içeriyor (Unsplash)
Evren gençken oluşan yıldızlar, demir gibi elementleri Güneş'ten çok daha az miktarda içeriyor (Unsplash)

Samanyolu Galaksisi'nin çevresinde evrenin en yaşlı yıldızlarından üçü bulundu. Neredeyse evren kadar eski bu yıldızlar, Dünya'ya da yakın.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) araştırmacı ve öğrenciler, Büyük Patlama'dan kısa süre sonra oluşan eski yıldızları ararken Las Campanas Gözlemevi'ne ait Magellan Kil Teleskobu'nun verilerinden yararlandı.

Bilim insanları, yıldızların içerdiği elementlere baktıktan sonra teleskobun 10 yıl önce gözlemlediği üç yıldızın kriterlerine uyduğunu fark etti. Evren ilk zamanlarında büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluştuğu için bu dönemde meydana gelen yıldızlar stronsiyum ve baryum gibi metalleri çok düşük miktarda barındırıyor. 

İlk yıldızların, yaklaşık 13,8 milyar yaşındaki evren 100 milyon yaşındayken oluştuğu düşünülüyor. Araştırma ekibi, bu elementleri düşük miktarda içeren üç yıldızın 12 ila 13 milyar yaşında olduğu sonucuna vardı. 

Galaksinin çevresindeki yıldız kümesini ifade eden Samanyolu halesindeki bu yıldızlar, Dünya'ya 30 bin ışık yılı uzakta bulunduğundan nispeten yakın kabul ediliyor. 

Bulgularını Monthly Notices of the Royal Astronomical Society adlı hakemli dergide dün yayımlayan ekip, yıldızların ilginç bir özelliğini de fark etti.  

Metal bakımından fakir bu eski yıldızlar, haledeki diğer yıldızların tersi yönünde hareket ediyordu. Araştırmacılar bunun, üç gökcisminin başka bir galaksiden gelmesinden kaynaklandığını düşünüyor. 

Araştırmanın ortak yazarı Anna Frebel, bu bulguyu şöyle açıklıyor:

Yıldızların ekibin geri kalanına göre yanlış yöne gitmesinin tek yolu, yanlış yönde fırlatılmaları. 

Bilim insanları hem metal miktarı hem de yanlış yönde gitmelerinden dolayı yıldızların bir zamanlar cüce galaksilerin parçası olduğu görüşünde. Samanyolu'na rasgele açılarla giren farklı galaksiler, geride bu üç yıldızı bırakmış olabilir. Milyarlarca yıl geçmesine karşın yönlerini değiştirmeyen bu yıldızlar çok hızlı hareket ediyor. 

Haledeki diğer eski yıldızların da böyle bir davranış sergileyip sergilemediğini merak eden araştırmacılar, akışın tersi yönde ilerliyor gibi görünen 65 yıldız daha buldu. Daha önce gözlemlenen bu yıldızlar da stronsiyum ve baryumu çok düşük miktarlarda içeriyordu. 

MIT'den astrofizikçi Frebel "İlginç bir şekilde hepsi epey hızlı; saniyede yüzlerce kilometre hızla yanlış yöne gidiyorlar" diyerek şöyle ekliyor:

Kaçıyorlar! Bu durumun nedenini bilmiyoruz fakat bulmacanın bu parçasına ihtiyacımız vardı ve başladığımızda bunu pek tahmin edememiştim.

Bilim insanları Samanyolu'nda benzer özelliklere sahip yıldızları araştırmaya devam etmeyi planlıyor.

Independent Türkçe, Science Daily, Gizmodo, Monthly Notices of the Royal Astronomical Society


Filipinli aktivistlerin filosu, Çin'i alarma geçirdi

Eylemcilerin filosu, Filipinler'in Zambales ilindeki Masinloc limanından yola çıktı (AP)
Eylemcilerin filosu, Filipinler'in Zambales ilindeki Masinloc limanından yola çıktı (AP)
TT

Filipinli aktivistlerin filosu, Çin'i alarma geçirdi

Eylemcilerin filosu, Filipinler'in Zambales ilindeki Masinloc limanından yola çıktı (AP)
Eylemcilerin filosu, Filipinler'in Zambales ilindeki Masinloc limanından yola çıktı (AP)

Çin, Filipinli protestocuların filosunu engellemek için çok sayıda gemiyi Güney Çin Denizi'ne gönderdi.

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), Pekin yönetiminin ihtilaflı Scarborough Sığı'na sahil güvenlik ve milis gemileri konuşlandırdığını yazdı. 

"Deniz Milisleri" olarak adlandırılan bu birlikler, Çin donanması ve sahil güvenlik ekiplerine bağlı çalışıyor. Su toplarına sahip bu gemiler, operasyonlarda bölgeden uzaklaştırılması gereken gemilere tazyikli suyla müdahale edebiliyor.

Güney Çin Denizi'ndeki gelişmeleri takip eden ABD merkezli SeaLight grubunun direktörü Ray Powell, Pekin'in bölgeye 5 sahil güvenlik gemisi ve 6 milis gemisi gönderdiğini belirtti.

Powell, ayrıca Scarborough Sığı'na yaklaşık 95 kilometre mesafede 25 milis gemisinin daha hazır şekilde beklediğini söyledi.

Filipin donanmasından yapılan açıklamada, eylemcilerin yer aldığı filoların tahliye edilmesi için bölgeye gemi gönderildiği belirtildi.

Filipinli aktivistler, yaklaşık 100 teknelik bir filoyla bugün erken saatlerde Scarborough Sığı'na doğru yola çıktı. Çoğu ahşap teknelerden oluşan filoda balıkçılar ve gazeteciler de yer alıyor.

Powell, Çin'in daha filolar harekete geçmeden hamle yaparak bölgeye gemi konuşlandırdığına işaret edip şunları söyledi: 

Bu seferki durum kesinlikle bambaşka bir seviyede. Bence Çin Sahil Güvenliği, Filipinli aktivistlerin bölgeye çok yaklaşacağından endişeleniyor ve bu yüzden ciddi bir gücü buraya sevk ettiler.

Eylemi örgütleyen Atin Ito kuruluşunun liderlerinden aktivist Rafaela David, gemiler yola çıkmadan önce yaptığı açıklamada "Uluslararası hukuk temelinde barışçıl bir misyonumuz var. Egemenlik hakkımızı savunacağız. Toprak bütünlüğümüzü korumak için provokasyona değil, kararlılığa yelken açacağız" demişti. 

Scarborough Sığı, Güney Çin Denizi'nin doğusunda, Filipinler'in kuzeyindeki Luzon Adası'na yaklaşık 220 kilometre mesafede yer alıyor.

Filipinler'in "Panatag", Çinlilerin "Huangyan" adını verdiği sığlık üzerinde iki ülke de hak iddia ediyor. Ancak bölge 2012'den beri Pekin yönetiminin kontrolünde.

Çin Sahil Güvenliği'ne ait gemiler, 30 Nisan'da sığlıkta devriye görevi yapan Filipinler'e ait iki gemiye tazyikli su sıkmıştı.

Independent Türkçe, New York Times, AP


Yıldız oyuncu, Cannes'da imza isteyen hayranlardan zor kurtuldu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Yıldız oyuncu, Cannes'da imza isteyen hayranlardan zor kurtuldu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Cannes'da Anya Taylor-Joy'un dikkatini çekmek için bazı kişilerin yaygara kopardığının görüldüğü bir videonun yayılmasının ardından hayranları oyuncunun savunmasına koşuyor.

Yakında gösterime girecek Mad Max filmi Furiosa: Bir Mad Max Destanı'nda (Furiosa: A Mad Max Saga) rol alan oyuncu, her yıl düzenlenen Cannes Film Festivali'ne katılmak üzere 13 Mayıs Pazartesi günü Fransız Rivierası'ndaki şehre vardı.

Queen's Gambit yıldızının şoförlü arabasıyla havalimanından ayrılırken çekilen görüntülerde oyuncunun, fotoğraf imzalamasını isteyen kişiler tarafından "agresif bir şekilde" yolunun kesildiğinin görülmesi internetteki bazı destekçilerini kızdırdı.

TikTok kullanıcısı makaveli75paris'in paylaştığı videoda 28 yaşındaki Taylor-Joy yürürken, her iki yanındaki güvenlik görevlilerinin kalem ve basılmış resim sallayan hayranlarının yaklaşmasını defalarca engellemeye çalıştığı görülüyor.

Gri gömlek giyen bir adamın birkaç kez oyuncuya yaklaşmaya çalıştığı, bir kalemi ileri doğru uzattığı ve "Anya!" dedikten sonra bir güvenlik görevlisi tarafından uzaklaştırıldığı görülüyor. Fakat uzaklaştırıldıktan sonra bir kez daha geri dönüyor.

Videoda güneş gözlüğü ve kenarlı büyük bir şapka takan Taylor-Joy, arabaya doğru ilerlerken hayranlarının çağrılarını çoğunlukla duymazdan geliyor fakat ara sıra elini kaldırarak "dur" işareti yapıyor.

Oyuncu "Monsieur, s'il vous plait" diyerek adamdan durmasını isterken, umutlanan başka bir kişi şöyle bağırıyor:

Anya! Anya, lütfen!

Nihayetinde arabaya ulaşan Taylor-Joy şapkasını çıkararak arabanın içine oturuyor. Aktris "Üzgünüm çocuklar" dedikten sonra kapı kapanıyor.

Sosyal medya kullanıcıları bu rahatsız edici video hakkında yorumlar yaparken, pek çok kişi bu stresli etkileşimi yönetmek zorunda kalan oyuncuyla empati kuruyor.

@makaveli75paris #anyataylorjoy arrives in cannes with the crazy body Part 2 #anyataylorjoyedit #anyataylorjoyedits #anya #taylor #joye #madmax #furiosa #split #cannesfestival #festivalcannes2024 #fashionweek #mood #girl #dior #cannes2024 @FestivaldeCannes ♬ son original - Makaveli75paris

Eskiden Twitter diye bilinen X'teki bir yorumda "Delilik bu. Bu adam imza isterken bu kadar agresif davranmamalı. Tehditkar bir davranış" ifadeleri kullanıldı.

Bir kişi ünlülerin imzalarının genellikle bunun gibi durumlarda alındığına dikkat çekerek şöyle yazdı:

eBay'den bir imza satın alırken, deli olduğunuz ünlünün başına bunun geldiğini unutmayın.

Başka biri de asıl takipçinin uzaklaştırılmaktan daha kötü bir kaderle karşılaşmadığı için "şanslı" olduğu yorumunu yaptı:

Onu ikiye katlamadıkları için şanslı.

Videoyu X'te yeniden paylaşan yazar Meecham Meriweather, birilerinin gelecekte bu kadar yaklaşmaması için oyuncunun güvenlik personelini yenilemesini önerdi. Meriweather "Anya Taylor-Joy bebeğim, üzgünüm ama yeni bir güvenliğe ihtiyacın var, o adam inanılmaz derecede agresifti ve o küçük güvenlik görevlisi PEK DE yeterli değildi" diye yazdı.

Buna katılan başka biri de şöyle sordu:

Tam bir koruma grubu nerede? Çok rahat ulaşılabilir durumdaydı, takip eden adam hayır cevabını kabul etmiyordu.

Aynı TikTok kullanıcısının patlaştığı başka bir videoda Taylor-Joy, havalimanında ilerlerken diğer kişilerin hatıra eşyalarını imzalarken görülüyor.

The Independent yorum için Anya Taylor-Joy'un bir temsilcisiyle temasa geçse de henüz yanıt alamadı.

Independent Türkçe


Bono'dan tartışmalı açıklama: Coldplay'in bir rock grubu olmadığı aşikar

Chris Martin, Jonny Buckland, Guy Berryman, Will Champion ve Phil Harvey, Coldplay'i oluşturuyor (AFP)
Chris Martin, Jonny Buckland, Guy Berryman, Will Champion ve Phil Harvey, Coldplay'i oluşturuyor (AFP)
TT

Bono'dan tartışmalı açıklama: Coldplay'in bir rock grubu olmadığı aşikar

Chris Martin, Jonny Buckland, Guy Berryman, Will Champion ve Phil Harvey, Coldplay'i oluşturuyor (AFP)
Chris Martin, Jonny Buckland, Guy Berryman, Will Champion ve Phil Harvey, Coldplay'i oluşturuyor (AFP)

U2'nun solisti Bono, BBC Sounds'un 8 bölümlük Music Uncovered: The Genius Of Coldplay programına konuştu.

64 yaşındaki İrlandalı, 1997'de Londra'da kurulan Coldplay'in odak noktasına alındığı podcast'te dikkat çeken ifadeler kullandı.

Bono, konu Coldplay'in ikinci albümü A Rush Of Blood to the Head'deki Clocks parçasına gelince şöyle konuştu:

İlk duyduğumda 'Şimdi bu parça diğerlerinin şarkılarının hepsinden daha iyi' hissine kapıldım. Coldplay'in bir rock grubu olmadığını söylemeliyim. Umarım bu aşikardır. Orada The Isley Brothers gibi şeylerden çok daha ilginç bir şeyler dönüyor. Rock kurallarıyla yargılanmamalılar. Pek çok rock oluşumunu besleyen kaynak kontrolsüz öfkedir. Coldplay'in müziği bir başka kaynaktan besleniyor ve bunu en iyi şekilde Clocks parçasında görebilidiğimizi düşünüyorum.

Coldplay'in bu yıl Glastonbury'de çalması bekleniyor. Diğer yandan hayranlar, grubun geleceği hakkında endişeli. Zira solist Chris Martin, 2025'te müzik yapmayı bırakacaklarını açıklamıştı.

Martin, 2021'de açıklamasında "Size şunu söyleyebilirim: Son normal albümümüz 2025'te çıkacak ve ondan sonra sadece turne yapacağımızı düşünüyorum. Belki sonrasında başkalarıyla işbirliği yapabiliriz ama Coldplay kataloğu sonlanmış olacak" demişti.

Music Of The Spheres turnesini sürdüren grup 26-30 Haziran'da Birleşik Krallık'ta düzenlenecek Glastonbury'den önce Atina, Bükreş, Budapeşte ve Lyon'da konser verecek.

Coldplay, 7 Grammy kazanıp dünya çapında 100 milyonu aşkın albüm sattı.

1976'da kurulan U2, müzik endüstrisinin en başarılı gruplarından biri olarak kabul ediliyor. 4 kişilik grup, 175 milyondan fazla albüm sattı ve 22 Grammy ödülü kazandı.

Özellikle Bono, siyasi açıklamalarıyla dikkat çekiyor. U2'nun Las Vegas'taki Sphere'de önceki aylarda verdiği konser sırasında şarkıcı, 7 Ekim'de İsrail'de düzenlenen müzik festivali Supernova'da gerçekleşen saldırıda hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunmuştu.

Bir şarkısının sözlerini değiştirerek "Davud'un Yıldızları, canınızı aldılar ama onurunuzu alamadılar" diyen Bono'ya Pink Floyd'dan Roger Waters sert bir tepki göstermişti:

Bono'yu tanıyan herkes gidip onu ayak bileklerinden tutup sallamalı...Ta ki kocaman bir pislik olmayı bırakana kadar.

Filistin destekçiliğiyle bilinen 80 yaşındaki Waters, "Davud'un Yıldızları hakkında şarkı söylemesi hayatımda gördüğüm en iğrenç şeylerden biriydi" de demişti.
Independent Türkçe, NME, New York Post

 

 


ABD'de bir bar Z kuşağına kapılarını kapattı

Bazı sosyal medya kullanıcıları, 30 yaş altı kişilerin bara girmesinin engellenmesinin yanlış olduğunu söyledi (Unsplash)
Bazı sosyal medya kullanıcıları, 30 yaş altı kişilerin bara girmesinin engellenmesinin yanlış olduğunu söyledi (Unsplash)
TT

ABD'de bir bar Z kuşağına kapılarını kapattı

Bazı sosyal medya kullanıcıları, 30 yaş altı kişilerin bara girmesinin engellenmesinin yanlış olduğunu söyledi (Unsplash)
Bazı sosyal medya kullanıcıları, 30 yaş altı kişilerin bara girmesinin engellenmesinin yanlış olduğunu söyledi (Unsplash)

ABD'deki bir bar, mekanda çıkan kavgaları engellemek amacıyla hafta sonları 30 yaş altı müşterilere hizmet vermeme kararı aldı. 

Ohio eyaletindeki Groveport şehrinde yer alan Donerick’s Pub, Facebook sayfasından yaptığı paylaşımda, cuma ve cumartesi geceleri sadece 30 yaş ve üstü müşterilerin mekana alınacağını belirtti.

Gönderide, kuralın hiç kimse için esnetilmeyeceği ve söz konusu günlerde sadece nakit parayla ödeme alınacağı bildirildi.  

Bir Facebook kullanıcısı, paylaşıma "Sadece nakit ödeme zorunluluğu kesinlikle 30 yaş altını bardan uzak tutar" yorumunu yaparken, bir diğeri "Bence yaş sınırını 35'e çekmelisiniz" ifadelerini kullandı.  

İşletme, kararın neden alındığını açıklamazken yorumlar kısmına "İşletmemizi güvenli hale getirmek ve şiddeti azaltmak için farklı yöntemler denemeyi sürdüreceğiz. Müşterilerimizi güvende tutmak bizim en önemli önceliğimiz" diye yazdı.

New York Post'un (NYP) aktardığına göre yaş sınırı kararı son zamanlarda barda çıkan kavgaları engellemek amacıyla alındı.

Haberde, barda yaklaşık iki hafta önce çıkan bir kavgada, çıplak bir kadının başka bir kadına saldırdığı bildirildi. 

Facebook kullanıcıları da gönderiye yaptıkları yorumlarda, son dönemde barda birkaç kez kavga çıktığını belirtti.  

NYP, kavgaya karışan kişilerin kimliklerinin paylaşılmadığını, Donerick’s Pub'ın da yorum talebini reddettiğini aktardı.

Independent Türkçe, New York Post, WDBJ


Ukrayna savaşı, Rusya ve Çin arasındaki dengeleri nasıl değiştirdi?

Vladimir Putin, yarın Çin'e gerçekleştireceği iki günlük ziyarette Çin lideri Şi Cinping'le bir araya gelecek (Reuters)
Vladimir Putin, yarın Çin'e gerçekleştireceği iki günlük ziyarette Çin lideri Şi Cinping'le bir araya gelecek (Reuters)
TT

Ukrayna savaşı, Rusya ve Çin arasındaki dengeleri nasıl değiştirdi?

Vladimir Putin, yarın Çin'e gerçekleştireceği iki günlük ziyarette Çin lideri Şi Cinping'le bir araya gelecek (Reuters)
Vladimir Putin, yarın Çin'e gerçekleştireceği iki günlük ziyarette Çin lideri Şi Cinping'le bir araya gelecek (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Ukrayna savaşının Çin ve Rusya arasındaki ticarete etkisini inceledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in verdiği emirle 24 Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşının ardından ABD başta olmak üzere birçok Batılı ülke Kremlin'e yaptırım uyguladı. 

WSJ, Çin'in yaptırımlardan etkilenen Rus ekonomisine "can simidi olduğuna" dikkat çekerek, bunun iki ülke arasındaki ekonomik güç dengesini değiştirdiğini yazdı. 

Haberde, Rusya'nın toplam ticaretinin yüzde 33'ünü Çin'le yaptığı, Çin'inse toplam ticaretinin sadece yüzde 4'ünü Rusya'yla gerçekleştirdiği aktarıldı. 

Bunlara ek olarak iki ülke arasında Sibirya'nın Gücü 2 boru hattının inşasıyla ilgili görüşmelerin sürdüğü de hatırlatıldı. 

Rusya'nın Sibirya bölgesinden başlayıp Moğolistan'dan geçerek Çin'e doğalgaz ulaştıracak hatla Kremlin, Pekin yönetimine 2030'a kadar 98 milyar metreküp doğalgaz ve 100 milyon ton sıvılaştırılmış doğalgaz tedarik etmeyi hedefliyor.

Analizde, Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa'nın doğalgaz ve petrol alanında Rusya'ya bağımlılığını azaltmak için adımlar attığı bir dönemde, Çin'in bu durumu "koz olarak kullanıp Rusya'dan ucuz petrol alabileceği" belirtildi. 

Almanya'daki Carnegie Rusya Avrasya Merkezi'nin direktörü Alexander Gabuev, Rusya ve Çin arasındaki ilişkinin Pekin lehine geliştiğine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

Bu, her iki tarafın da birbirine ihtiyaç duyduğu ancak Çin'in lehine giderek asimetrik hale gelen stratejik bir ortaklık. Çin sadece daha güçlü değil, aynı zamanda Rusya'dan çok daha fazla seçeneğe sahip bir ortak. Savaş bu durumu Rusya aleyhine daha da kötüleştirdi. Rusya, Çin'in müstemlekesi haline gelebilir.

Diğer yandan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, geçen yılki açıklamasında ülkesinin Pekin yönetimine bağımlı hale geldiğine dair iddiaları reddederek "Rusya ve Çin arasındaki ilişkiler bağımlılık değil ortaklık prensibi üzerine kuruludur" demişti. 

Kremlin'in açıkladığı rakamlara göre Rusya'nın Çin'le ticareti geçen yıl 240 milyar dolara ulaşarak rekor seviyeye yükseldi. 

Ancak analizde, bu rakamın Çin'in Avrupa Birliği (AB) ve ABD'yle ticaret hacminin "gölgesinde kaldığına" işaret edildi. Çin, geçen yıl AB'yle 800 milyar dolarlık, ABD'yle de 660 milyar dolarlık ticaret yapmıştı. 

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nden Janis Kluge, söz konusu tablonun Pekin yönetimini güçlendirdiğini belirterek şu yorumları paylaştı: 

Çin, yaptırımlar nedeniyle Rusya'nın elinde olmayan neredeyse her şeye sahip. Çin'den ithalat gerçekleşmese Rusya'nın ekonomisi neredeyse anında durur. Bu da Pekin'e Moskova'ya karşı büyük bir koz kazandırıyor.

Independent Türkçe


Tayland'da monarşiye hakaretten hapiste tutulan aktivist öldü

Aktivistler, Bangkok'da Netiporn için anma töreni düzenledi (AP)
Aktivistler, Bangkok'da Netiporn için anma töreni düzenledi (AP)
TT

Tayland'da monarşiye hakaretten hapiste tutulan aktivist öldü

Aktivistler, Bangkok'da Netiporn için anma töreni düzenledi (AP)
Aktivistler, Bangkok'da Netiporn için anma töreni düzenledi (AP)

Tayland'da monarşiye hakaretten hapiste tutulan 28 yaşındaki aktivist Netiporn Sanae-sangkhom yaşamını yitirdi.

Tayland Ceza İnfaz Kurumu'ndan salı günü yapılan açıklamada, aktivistin aniden kalbinin durması nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

Hapishanedeki ilk yardım ekiplerinin müdahalesinin ardından başkent Bangkok'daki Thammasat Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Netiporn'un tüm çabalara rağmen kurtarılamadığı belirtildi.

İnsan Haklarını Savunan Taylandlı Avukatlar grubu, aktivistin 26 Ocak'tan beri gözaltında tutulduğunu ve 65 gün boyunca nisana kadar açlık grevi yaptığını aktardı.

Bu süreçte sağlığı kötüleşen Netiporn'un birkaç kez hastaneye yatırıldığı daha sonra 4 Nisan'da tekrar hapse gönderildiği belirtildi. 

Tayland Ceza İnfaz Kurumu'nun açıklamasında, aktivistin bu tarihten itibaren normal şekilde yemek yediği fakat açlık grevi nedeniyle vücudunda şişlik oluştuğu ifade edildi. Eylemcinin, doktorların verdiği vitamin ve kansızlık giderici ilaçları almayı reddettiği öne sürüldü.

Netiporn'un avukatı Kritsadang Nutcharat ise aktivistin ihmal nedeniyle öldüğünü savunarak "Neden ölüme terk edildi? Tedavisi neden acil görülmedi? Daha önce de tedavi talebinde bulunmuştuk. Ceza İnfaz Kurumu'nun bu soruları yanıtlaması gerek" dedi.

Netiporn, 2020'de patlak veren hükümet karşıtı protestolarda yer almıştı. Askeri vesayet ve monarşiye karşı ayaklanan muhalif gruplar, dönemin Tayland Başbakanı Prayut Çan-oça'yı istifaya çağırmıştı. Protestocular ayrıca tartışmalı "krala hakaret" yasasının kaldırılmasını da talep etmişti. Yasa kapsamında Tayland Kralı'na veya monarşiye hakaretten suçlu bulunanlara 15 yıla kadar hapis cezası veriliyor. 

2021'de sonlanan eylemlerin ardından bazı gruplar küçük çapta protestoları sürdürmüştü. Netiporn da bu gruplardan biri olan Thalu Wang'ın üyesiydi. Grubun 2022'de düzenlediği iki eylemde monarşi karşıtı pankartlar açıp broşürler dağıttığı gerekçesiyle Netiporn hakkında "krala hakaret" suçundan hukuki işlem başlatılmıştı. 

Amerikan medya kuruluşu CNN'in aktardığına göre aktivist hakkında buna ek olarak 5 suçtan daha hukuki işlem başlatılmıştı. Netiporn'un duruşma öncesinde gözaltında tutulurken öldüğü bildirildi. 

Birleşik Krallık merkezli Af Örgütü'nden yapılan açıklamada da "Bu durum, Tayland hükümetinin demokrasi yanlısı aktivistlere uyguladığı sert baskıya dair şoke edici bir hatırlatma niteliğinde" dendi.

Independent Türkçe, Guardian, CNN


Gerilla taktikleri, İsrail'i korkutuyor: Hamas, Gazze'nin her yerinde

Yüzbinlerce Filistinli, İsrail'in saldırıları ve tahliye emirleriyle Gazze'nin farklı bölgelerine geçmek zorunda kalıyor (Reuters)
Yüzbinlerce Filistinli, İsrail'in saldırıları ve tahliye emirleriyle Gazze'nin farklı bölgelerine geçmek zorunda kalıyor (Reuters)
TT

Gerilla taktikleri, İsrail'i korkutuyor: Hamas, Gazze'nin her yerinde

Yüzbinlerce Filistinli, İsrail'in saldırıları ve tahliye emirleriyle Gazze'nin farklı bölgelerine geçmek zorunda kalıyor (Reuters)
Yüzbinlerce Filistinli, İsrail'in saldırıları ve tahliye emirleriyle Gazze'nin farklı bölgelerine geçmek zorunda kalıyor (Reuters)

Her ne kadar İsrail, Refah'a yönelik büyük bir kara operasyonunun örgütü çökertmek için gerekli olduğunu savunsa da 7 aydır hedef alınan Hamas tamamen silinecek gibi durmuyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, gerilla taktiklerine dönen örgütün İsrail'de bitmeyecek bir savaş korkusu yarattığını bugünkü haberinde bildirdi. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas'ı tamamen bitirme hedefinin gerçekleşmesinin çok zor gözüktüğü ve Gazze'nin Hamassız nasıl yönetilebileceği sorusuna tatmin edici bir yanıt bulunamadığı belirtildi.

ABD'nin terör örgütü diye adlandırdığı Hamas'ın; tünel ağları, militan hücreleri ve geniş toplumsal nüfuzuyla hem hayatta kalıp hem de İsrail güçlerine düzenli saldırabilecek güce sahip olduğu aktarıldı. 

Cibaliya Mülteci Kampı'nda görev yapan 98. Komando Tümeni'nden bir İsrail askeri, Hamas'ın daha da agresif saldırılar düzenlediğini ve tanksavar silahlarla hedef alındıklarını söyledi. 

Birliklerini Gazze'nin güneyindeki Refah'a yönelten İsrail'in kuzeydeki görece sakin bölgelerde vurkaç taktikleriyle uğraşmak zorunda kaldığı da haberde yer aldı. 

Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu'nun Ortadoğu ve Kuzey Afrika Program Direktörü Joost Hiltermann durumu şöyle yorumluyor:

Hamas, Gazze'nin her yerinde. Yenilmekten çok uzaklar.

WSJ, Amerikan istihbaratı ve İsrailli yetkililerin Hamas'ın tamamen bitirilmesini imkansız gördüklerini de bildirdi. 

Örgütün Refah'a geniş kapsamlı operasyon tehditlerine rağmen ateşkes müzakerelerinde geri adım atmamasının da bu farkındalıktan kaynaklandığı aktarıldı. 

İsrail askeri istihbarat birimi Aman'ın eski başkanı Tamir Hayman, "Terör eylemlerini silseniz bile toplumsal yapılar, İslam kardeşliği duygusu, ideolojik ve dini etkenler kalıyor. Bunlar kökü kazınabilecek şeyler değil" diyor.

Filistinli yetkililere göre 7 Ekim saldırıları sonrasında İsrail'in düzenlediği operasyonlarda çoğu kadın ve çocuk 35 bini aşkın kişi öldü. 

İsrail, Hamas öncülüğündeki Filistin güçlerinin 7 Ekim'de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu'nda çoğu sivil 1170 kişinin öldüğünü bildiriyor. 

Tel Aviv'in tahminlerine göre Gazze'de rehin tutulan 128 kişiden 36'sı hayatını kaybetti. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters