Öncesi ve sonrasıyla Cumhuriyet

Cumhuriyetin 100. yılında, Humanis'in organizasyonuyla hazırlanan ve çalışmaları tam yedi yıl süren 'Karanlıkta Akan Bir Yıldız – Mustafa Kemal Atatürk' sergisi, Ankara Cermodern'de ziyarete açıldı.

Öncesi ve sonrasıyla Cumhuriyet

Emrah KOLUKISA 

‘Karanlıkta akan bir yıldız’ imgesini memleket şairi Nazım Hikmet o ünlü Kuvâyi Milliye Destanı’nda Mustafa Kemal Atatürk için yaratmıştı.

Milli Mücadele’yi en güzel anlatan eserlerden biridir elbette Nazım’ın ölümsüz şiiri, destansı manzumesi. Folkart’ın önce İzmir’de ardından daha genişletilmiş bir versiyonuyla Ankara’da açtığı, odağına Milli Mücadeleyi ve Atatürk’ü alan serginin başlığı olarak Nazım’ın bu müthiş imgesinin seçilmesi her anlamda çok uygun düşmüş doğrusu.

Şiirin devamını bilenler hemen hatırlayacaktır ve içinden tamamlayacaktır eminim:

“Karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak / Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı”… 

Milli Mücadele sadece Kurtuluş Savaşı ile sınırlı değildi Mustafa Kemal için. Yakın zaman önce kaybettiğimiz tarihçi Prof. Dr. Zafer Toprak’ın kaleme aldığı son eserlerden biri olan “Atatürk – Kurucu Felsefenin Evrimi” adlı inceleme kitabında Osmanlı’nın küllerinden Atatürk’ün önderliğinde yeni bir Türkiye’nin nasıl doğduğunu anlatıyordu. Cumhuriyetin kuruluşu elbette bu yeni Türkiye’nin en önemli kilometre taşlarından biriydi ama öncesi ve sonrası da aslında büyük resmi tamamlayan ve tarihi anlamda bütüncül anlatıyı oluşturan bir süreçti. Cermodern’de ziyaret etme şansı bulduğumuz devasa sergi de işte bu tarihsel süreci belgeler, fotoğraflar ve objelerle destekler nitelikte. 

Humanis organizasyonuyla düzenlenen ve proje direktörlüğünü Fahri Özdemir’in üstlendiği serginin hazırlanışı tam yedi yıl sürmüş. Cumhuriyetin 100. yılına bir saygı duruşu niteliği de taşıyan sergideki belgeleri biraz olsun incelediğinizde bile neden bu kadar uzun bir hazırlık gerektirdiğini anlıyorsunuz. Bu öyle kolay kolay bir kerede gezilip bitirilecek bir sergi değil, onu peşinen söylemekte fayda var. Çoğu original ve eski harflerle yazılmış belgeleri tek tek incelemek, tarihsel perspektif uyarınca bu belge ve fotoğrafları birbirlerine eklemleyip Milli Mücadeleyi kavramak belki defalarca yapacağınız ziyaretler sonucu, hatta muhtemelen başta Nutuk olmak üzere önemli okumalar eşliğinde başarabileceğiniz bir şey. Cumhuriyet olgusunu ve Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu eksiksiz olarak anlayabilmek biraz meşakkatli belki ama bir o kadar da hayati ve zaruri kanımca. 

Sergide benim ilk gezişte özellikle dikkatimi çeken belgeler arasında sık sık hatırlanması gereken bir hususa dair ibret verici bir fetva da vardı. Vahdettin tarafından Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendiye yazdırılan, Milli Mücadele’ye katılanların katlinin farz olduğunu belirten fetvayı yolunuz düşerse okuyun mutlaka; bugün yaşadığımız kimi saçmalıkların da geçmişini göreceksiniz. 

Mustafa Kemal’in 1927 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 2. Kongresi’nde 36 saat boyunca  okuduğu ve milletvekilleri ile dönemin önemli kişileri için sadece 500 adet basılan Nutuk’un (627 sayfadan oluşan bu baskıda 10 da harita var) bir nüshasını da sergide görebilirsiniz. Bu Nutuk o zamanki Gümüşhane milletvekiline ait olanmış ve cildi biraz yıpranmış olsa da hiç de fena korunmamış. 

Bir de siyah beyaz bir kartpostal var ki duygusal bir ürperti uyandırıyor insanın içinde. Arkasında Mustafa Kemal’in el yazısıyla şu ibareler yer alıyor: “yalan dünya hoştur amma…” ve “ebedi bir hatıra”. 14 Aralık 1933’te kime ithafen yazılmış, neden yazılmış, bunu araştırmak da bize düşsün artık. 

Milli Mücadele ve Cumhuriyet bizim için şahsi bir mesele elbette ve 29 Ekim 2024’de İsatanbul’a da gelecek sergiyi ziyaret etmek de her şeyin ötesinde tarifsiz bir heyecan yaratacak, emin olabilirsiniz. Ankara'daki Cermodern’de açılan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 250 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla birlikte, Atatürk’ün kullandığı özel eşyaları, kendisinin ve o dönemin önemli kişilerinin yazışmaları, telgraflar, gazeteler, dergiler, dönemsel belgelerle birlikte o döneme ait birçok objenin de yer aldığı sergi 28 Temmuz’a kadar sürecek.