Vefatının 75. Yılında Ahmet Hasib Efendi | İnsaniyet
Bizimle İletişime Geçin

Şahsiyet

Vefatının 75. Yılında Ahmet Hasib Efendi

EKLENDİ

:

Bugün Yunanistan sınırları içinde kalan Serez şehrinde 1863 yılında doğan Ahmed Hasib, ilk tahsilden sonra İstanbul’a gelmiş ilim ve irfan dünyasının temsilcilerinden öğreneceklerini öğrenmiş daha sonra da talip olanlara öğretmek için çaba harcamıştır. Dostu Abdülaziz Bekkine’nin delâletiyle Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi ile (vefatı İstanbul, 1 Ağustos 1926) tanışmış, Halidî-Gümüşhanevî yolunun rehberleri arasına katılmıştır. Nurettin Topçu (vefatı İstanbul , 10 Temmuz,1975) Abdülaziz Bekkine’den (vefatı İstanbul 2 Kasım 1952) önce kendisiyle görüşmüş, fikir alışverişinde bulunmuştur.

Farklı camilerde imamlık, hatiplik, vaizlik yaptıktan sonra 15 Mayıs 1949 tarihinde âlem-i cemâle intikal etmiş, Edirnekapı Sakızağa mezarlığına defnedilmiştir.

Hasib Efendi-Güzelyazıcı

Ahmed Hasib (Yardımcı) Efendi’nin sohbetlerinden feyz alanlardan biri de İstanbul Müftüsü iken 1978 tarihinde vefat eden hemşehrisi Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı’dır. Mezarı mürşidinin yanındadır.

Bir Mevlid Kandili’nde 12 Rebiulevvel 1368 (12.01.1949) tarihinde Şeref mahlasıyla kaleme aldığı Na’t-i Şerif’i, vefatından birkaç ay önce mürşidine ithaf etmiştir.

NA’T-İ ŞERİF

Mevlid-i Şerif Kandili münasebetiyle

Hasib Efendi Hazretlerine

 

Hayâl-i Ahmed-i Muhtar’a dil müsecceldir

O feyz içinde hazânım rebiulevveldir

 

Zılâl-i fecr-i ezelden ebed ufuklarına

Bu hilkat üzre akan nur o nûr-i ekmeldir

 

Velâdetiyle cihan başka bir cihan oldu

Uluvv-i arza mukâbil semalar esfeldir

 

Nasıl sabîh-i meserret ki çeşm-i rıdvana

Çekilse kuhl-i tecelli o rütbe ecmeldir

 

Ne hoş bahâr-ı müebbed ki hâk-i süflide

Diken bile gül-i cennet kadar mübecceldir

 

Nedir du-kevni ziyasında haşreden sultan

Güneş o tac-ı leamrük[1]de bir demet teldir

 

Gümüşlü sinesini çâk çâk eden kamerin

Yanık yüreklere nûr çeşmeler açan eldir

 

Tüter ki micmer-i şevkinde halka halka hayat

Şemim-i zülfüne hasretliler müselseldir

 

Gönül saba gibi her dem Hicaz’ı devreyler

Medine çölleri üstünde gözlerim seldir

 

Nikât-i râz-ı şefaatle pür şu muhtasara

Gönülde aşk-ı habibin Şeref mutavveldir

 

 

 

[1] “senin ömrüne yemin olsun ki..” ayetine işaret.

Daha Fazla Yükle

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar