İşte Edirne’nin Roma Dönemi Sikkeleri

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Aliye Erol, Roma imparatorluğu döneminde adı Hadrianopolis olan Edirne’de bastırılan sikkeler ile ilgili sunum yaptı.

Trakya Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi işbirliğinde bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Edirne Araştırmaları Sempozyumu’nda “Hadrianopolis Sikkelerinden Edirne’nin Antik Çağ Mekânları” konusunda sunum yapan Doç. Dr. Erol, Roma imparatorluğu döneminde Edirne’de bastırılan sikkeleri ve üzerinde yer alan mimari betimlemeleri açıkladı.

“M.S. 124 YILINDA HADRİANOPOLİS ADINI ALMIŞTIR”

Hadrianopolis’in kent sikkeleri üzerinde tapınak, anıtsal çeşme yapısı, köprü, 4 katlı kamu binası, sur duvarları ve kale kapısı gibi mimari betimlemelere rastlandığını açıklayan Erol; “Avrupa’dan Anadolu’ya geçiş yollarına yakın stratejik konumundan dolayı tarih boyunca pek çok sefer, savaş ve önemli hadisenin odak noktasında yer alan Edirne, Roma imparatorluğu döneminde Hadrianopolis adını taşıyordu. Arda, Tunca ve Meriç ırmaklarının birleştiği verimli bir noktada yer alan Uskudama, Orestias, Oresta olarak da bilinen eski bir Trak yerleşkesi olan kent, Roma imparatoru Hadrianus tarafından ziyaret edilmiş ve M.S. 124 yılında yeniden kurularak Hadrianopolis adını almıştır” ifadelerini kullandı.

“POLİS STATÜSÜ KAZANINCA YAPILARLA DONATILDI”

Erol, Hadrianopolis’in M.S. 2’nci yüzyıldan itibaren polis statüsü kazanarak pek çok yapı ile donatıldığını söyleyerek; “Roma imparatorluğunun şehirleşme politikasının bir parçası olmuş, antik çağın sonuna kadar da önemini korumuştur. Roma imparatorluğunun yayıldığı bölgelerde bir yandan Roma devletinin latince yazılı sikkeleri tedavüldeyken, öte yandan eyaletlere bağlı kentlerin eski Yunanca ve kendi belirledikleri tiplerle bastırdıkları bronz kent sikkeleri de kullanılmaktaydı. Bu kent sikkelerinin ön yüzünde Roma imparatorunun portresi ve unvanlarıyla birlikte adı yer alırken; arka yüzünde ise sikkeyi basan kentin ikonu ve o kentin seçtiği kendine özgü sikke tipi yer alırdı. Bu sikkeler, kentin kendi kendini temsil etmesinin ve kimliğinin bir ürünü, halka iletilmek istenen mesajların da önemli bir taşıyıcısıydılar. Kentler, önem ve büyüklüklerini sikkeleri vasıtasıyla göstermiş, bölgedeki veya eyaletteki komşu kentlerle rekabet içinde önemli tapınak ve yapılarını, başlıca tanrılarını, kazandıkları ayrıcalık ve onursal unvanlarını sikke ikonografisi ve yazılarına yansıtmışlardır. Bu kentlerden biri de Hadrianopolis’tir” dedi.

“ÇOK ÇEŞİTLİ VE RENKLİ SİKKELER BASTIRILMIŞ”

Hadrianopolis’te kimliğini yansıtan çok çeşitli ve renkli tipte sikkelerin bastırıldığını belirten Erol, darphanesinde 7 ayrı Roma imparatoru döneminde sikke bastırıldığını açıklarken; “Kentte aralıklarla ve belli imparatorlar döneminde sikkeler bastırılmasına rağmen emisyon hacmi yok yüksek ve çok çeşitli tiplerle sikke serilerinin üretildiği, günümüze ulaşan örneklerden anlaşılmaktadır. Antik kaynaklarda anlatılan Hadrianopolis’in efsanevi kuruluşuna ilişkin tipler, kentin sikkelerinde de karşımıza çıkar” sözlerine yer verdi.

EDİRNE’NİN SİKKELERİNDEN ÖRNEKLERİ GÖSTERDİ

Erol, sunumunda üzerinde Orestes, Iphigenia ve Pylades, Artemis Tauropolos, Meriç, Tunca ve Arda nehirleri, imparator ve Roma ordusunun üzerinde olduğu bir köprü, anıtsal çeşmeler, kamu binası, tapınak, sunak, sur ve kale kapısı bulunan Hadrianopolis sikkelerinden örnekleri paylaştı. Edirne Müze Müdürlüğü tarafından Zindanaltı mevkiinde yapılan kazılarda Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda sikke bulunduğunu da söyleyen Erol, sikkeleri değerlendirerek bilimsel yayına dönüştürdüğünü belirtti. Erol, günümüze 5 binden fazla Hadrianopolis sikkesinin ulaştığını da sözlerine ekledi.

UĞUR AKAGÜNDÜZ